Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, “Kültür ve Turizm Bakanlığının, 3 çalışanını ‘sorumlu bunlar’ diye önümüze atmasını asla kabul etmeyiz.” dedi.
Gültekin, Bolu Belediyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, bu davanın siyasallaşmasını istemediğini söyledi.
Hukukun şahsiliğine inandığını belirten Gültekin, bu olayın gerçekleşmesinde kusuru olan kim varsa, faillerinin yargı önüne çıkarılıp adaletli şekilde hak ettikleri cezayı almasını istediklerini kaydetti.
Gültekin, kendisini tek ilgilendiren meselenin, sorumluların adilane şekilde cezalandırılması olduğunu vurgulayarak, 7 Temmuz’da başlayıp 17 Temmuz’da ara karar verilen duruşmalardan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının 3 yetkilisi, 3 gün önce de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bir müfettişi hakkında soruşturma izni verildiğini hatırlattı.
Bunların kendileri için yeterli olmadığını aktaran Gültekin, şöyle devam etti:
“Kültür ve Turizm Bakanlığının, 3 çalışanını ‘sorumlu bunlar’ diye önümüze atmasını asla kabul etmeyiz. Danıştay’a müracaatlarımızla bakan yardımcısından başlayarak sıralı olan şahısların tamamıyla ilgili soruşturma izni verilmesini ve savcılığın kusur raporunda çok açıkça birinci derece kusurlu oldukları belirtilen Turizm Bakanlığı yetkililerinin tamamının yargılanmasını ve hak ettikleri cezayı bulmasını istiyoruz. Bunun için her türlü mücadeleyi yapacağız. 3’üne verildi diye bundan geri adım atmayız. Turizm Bakanı’nı bu olayın üzerini örtbas edip yatlarda gezdirmeyiz, ensesindeyiz. Kesinlikle burada Turizm Bakanı’nın öncelikle sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Şikayetlerde bulunduk, yargı bununla da ilgili değerlendirmeyi yapacaktır.”
Gültekin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri hakkında verilen soruşturma izninin de kendileri için yeterli olmadığını belirterek, “Bugüne kadar 6 aydan beri yatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na seslenmek istiyorum. Eski müfettişi önümüze atarak ‘kusurlu budur’ diye bu işten kurtulamazsınız kardeşim. Bu hadisede böyle bir yerde 3 yıldan beri çalışma sorumlusu olmayacak. Böyle bir tesiste tüm kurulduğu günden beri yalnızca 10 saat çalışma görevlisi sorumlu olacak ama siz bundan kurtulacaksınız. Buradan sesleniyorum; asla bundan kurtulamazsınız. Bunun da peşindeyiz.” ifadelerini kullandı.
“İrfan isimli itfaiye erinin yalnız olmadığına inanıyorum”
Yangınla ilgili sorumlu gördükleri bakanlıkların yanı sıra Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın da peşinde olduğunu söyleyen Gültekin, “Belediye çalışanlarının da peşindeyim. Netice itibarıyla tespiti yaptıktan sonra 10 tespitin 9’unda ‘burada yangın göz göre göre geliyor’ deyip neredeyse kibrit çaksanız tutuşacak tespiti yaptıktan sonra bunu geri alan, aldırmak zorunda kalan ve niçin aldığını bilemiyorum. İrfan isimli itfaiye erinin yalnız olmadığına inanıyorum. Vicdanı olan herkes inanıyor. Mahkemeyi seyreden herkes inanıyor. Tanju Özcan gelseydin, görseydin, bunu sen de inanacaktın ama maalesef gelmedin. Netice itibarıyla aynı şekilde Tanju Özcan’ın talimatı olmadan ya da başkalarının üst düzey talimatı olmadan tuvalete bile gideceğine inanmadığımız belediye başkan yardımcısının bu hadisede tek başına karar verici olmadığını ben biliyorum. Sen bilmiyor musun ey Tanju Özcan?” diye konuştu.
Gültekin, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ağustos ayı Belediye Meclis Toplantısında “İçerideki arkadaşlarla görüşüyorum ve gerçekten suçlu olduklarına inansam yemin ediyorum arkalarında durmam. Suçsuz olduklarını görüyorum.” ifadelerini kullandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tanju Özcan, 10 gün süren yargılamalarda şehrin belediye başkanı olarak bir kere bile duruşma salonuna gelmedin. Bir kere bile mahkeme ortamını görmedin, bir kere bile 3 personelinin nasıl savunma yaptıklarından haberdar değilsin. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Ayrıca cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağım. Devam eden bu kadar önemli bir yargılamayı bundan daha fazla etkileme olmaz. Daha nasıl etkileyeceksin? Karar mı vereceksin? Yalnız içerideki arkadaşların değil, arkasında kimler varsa söylemek istediğimi anlıyorsun. Çember daraldı Tanju Özcan, çember daraldı. Bir gün olsun mahkemeye gelmemişsin arkadaşlarını savunuyorsun.”
Haklarında dava açılanların yanı sıra başka suçluların olduğunu savunan Gültekin, esas suçluların dışarıda olduğunu ileri sürdü.
Gültekin, evlatlarının kanını yerde bırakmayacağını, bunun için de hukuk çerçevesinde mücadelesini sürdüreceğini vurgulayarak, “Gerçek sorumlular bu olayda adalet karşısına çıkmazsa oluşacak toplumsal hareketten de sorumlu değilim. Susuyoruz. Adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Kesinlikle Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ya da daha sonra yeniden tespit edilecek sorumluların bu davaya dahil edilerek 22 Eylül’de o insanları mahkeme huzurunda istiyoruz. Hiç acele etmeye gerek yok. Dışarıdaki sorumlular yavaş yavaş toplansın, adil yargılama olsun.” ifadelerini kullandı.
News
Twitter
WhatsApp
